8 Ağustos 2013 Perşembe

-Mahlukat Arası İlişkiler 2- Vejetaryenlik

Yazının ilk kısmı için şuraya bakabilirsiniz, zira bu yazı bir nevi onun devamı niteliğinde.

İslâm, insanı yaratılmışlar içerisinde ayrı bir yere koyarken onu her hâlükârda överek değil, ona sorumluluk (mükellefiyet) yükleyerek bunu yapar; insan Allah'a, kullara veya yaratılmış tüm canlılara karşı haddi aştığında bu sorumluluğu yerine getirmediği için yeryüzünde ifsâd çıkaran bir varlığa dönüşür. Yapılması gereken en güzel şey, haddi aşmamaktır. Ama insan her zaman bunu beceremiyor anladığım kadarıyla. İfsâd türlü türlü olabilir ama benim bu yazıda bahsedeceğim konu daha çok Kuran-ı Kerim'de En'âm diye tabir edilen sınıfa dâhil olan hayvanlarla (inek, koyun, deve vs.) bugünkü ilişkimize yönelik. Zira burada da bir haddi aşma var. (Bilhassa) İnekler, tavuklar ya ucuz ve ulaşılabilir olmak için ya damak zevki uğruna ya da çeşit çeşit ürünler (endüstriyel olarak) elde etmek için kapalı ortamlarda yaşamaya zorlanıp işkenceye uğruyorlar (Türkiye'de ise Amerika'ya kıyasla daha çok mezbahalar var, onların da durumu pek iç açıcı değil, dahası bu fabrikasyon üretimin bizde de tamamen yaygınlaşmaması için bir sebep yok). Bu yüzden kişisel olarak iki türlü çözümün var olduğunu düşünüyorum:

1-) Labaratuar ortamında et üretebilmek ve bunun tüm insanlara ulaşacak şekilde yaygınlaşması. Hayvanları kendi hallerinden ayırıp fabrikasyon bir malmış gibi üretmeye çabalamaktan daha iyi olabilir. "Ama o zaman rabbimizin bizim faydamız için yaratmış olduğu hayvanlar ne olacak?" şeklinde bir soru gelebilir. Evvelâ, geçen yazıda da belirttiğim gibi bugün ürettiğimiz araçlar sebebiyle artık hayvanları binek olarak kullanmıyoruz ama yaşamlarını yine de sürdürüyorlar. (at artık eski zamanda olduğu kadar kullanılıyor mu bugün?) Jeale fiilinin değişkenliği burada da söz konusu. Bir gün et yemek için hayvanlara ihtiyacımız kalmazsa, onlar üresin diye uğraşmayız herhalde ve kendi hallerinde yaşayıp giderler (sayıları bugünkü kadar çok olmaz diye düşünüyorum). Ve Allah'ın yarattığı bir varlık olmaları sebebiyle bizim için her dâim değerli olacaklar, değerli olmaları için illâ ki yememiz gerekmiyor. Yine bir önceki yazıda bahsetmiştim, nasıl ki insanın yapmış olduğu evlerden bahsederken Allah'u Teâlâ bu evleri "kendisinin yarattığından" bahsediyorsa, yiyebileceğimiz etler üretebildiğimizde de onun yaratanı yine Rabbimiz olacak (bizi yaratan, bir şeyler üretebilme kapasitesini bize bahşeden ve amellerimize/icatlarımıza izin veren o çünkü).

2-) Bunu beklemek yerine (et üretemeyebiliriz de) bir yandan da vejetaryen bir kültürün yayılmasını sağlamak. Hayattan eti tamamen kaldırmak olarak değil ama en azından Etsiz Pazartesi örneğinde de olduğu gibi tükettiğimiz et miktarını azaltmaya çalışmak şeklinde vukuu bulabilir. Zannımca İslam'a uygun bir çözüm de tamamen Vejetaryenlikten ziyade bu şekilde (coğrafyası uygun olan yerlerde) et tüketimini azaltmak (israfa varmaması için) ve hayvanların hayat şartlarını iyileştirmektir (otlaya zıplaya yaşamalarını sağlamak, keserken acısını azaltacak yöntemleri kullanmak mesela). Et tüketimini azaltmaktan bahsediyorum, zira İslam'ın nâzil olduğu dönemdeki gibi bir hayatımız yok ve hayvanlar da kendi halinde üreyip çoğalmaktan ziyade zorla, bizim boğazımıza yetişebilmek için üretilir hale geliyorlar. Buna karşı olmak için de en pratik çözüm et tüketimini azaltmak gibi geliyor bana (imkan el verdiğince).

Niye Vejetaryenlik'ten ziyade et yemenin azaltılması İslâm'a uygun bir çözüm olur dedim? Zira apaçık bir şekilde et yemenin helâl olduğunu gösteren âyetler var: 
فَكُلُواْ مِمَّا ذُكِرَ اسْمُ اللّهِ عَلَيْهِ إِن كُنتُمْ بِآيَاتِهِ مُؤْمِنِينَ
"O halde eğer onun âyetlerine inanan mü'minler iseniz üzerlerine Allah ismi anılmış olanlardan yeyin" 
En'âm Suresi 118 - Elmalılı Hamdi Yazır 

وَمَا لَكُمْ أَلاَّ تَأْكُلُواْ مِمَّا ذُكِرَ اسْمُ اللّهِ عَلَيْهِ وَقَدْ فَصَّلَ لَكُم مَّا حَرَّمَ عَلَيْكُمْ إِلاَّ مَا اضْطُرِرْتُمْ إِلَيْهِ وَإِنَّ كَثِيرًا لَّيُضِلُّونَ بِأَهْوَائِهِم بِغَيْرِ عِلْمٍ إِنَّ رَبَّكَ هُوَ أَعْلَمُ بِالْمُعْتَدِينَ
"Ve Allah mecbur kaldığınız durumlar dışında (yemenizi) yasakladığı şeyleri size ayrıntılı olarak açıklamışken üzerinde Onun adının anıldığı şeyleri neden yemiyorsunuz? Ama bakın, (bu tür konularda) birçok insan diğerlerini (hiçbir gerçek) bilgiye dayanmaksızın, kendi temelsiz görüşleriyle saptırmaktadır. Şüphe yok ki senin Rabbin hak ve adalet sınırlarını aşanlardan tam olarak haberdardır."
En'âm Suresi 119 - Muhammed Esed

Ama haddi aşmamak için et yemeyi azaltmakta veya hayvanların eziyet çekmesini engelleyecek önlemlerin alınmasında da bir sakınca olmadığını düşünüyorum:

كُلُوا مِن طَيِّبَاتِ مَا رَزَقْنَاكُمْ وَلَا تَطْغَوْا فِيهِ فَيَحِلَّ عَلَيْكُمْ غَضَبِي وَمَن يَحْلِلْ عَلَيْهِ غَضَبِي فَقَدْ هَوَى
(ve İsrâiloğullarına şöyle dedik:) "Size rızık olarak verdiğimiz temiz ve hoş şeylerden yiyin ama bunda ölçüyü aşmayın; yoksa, gazabıma uğrarsınız; Benim gazabıma uğrayan kimse, bilin ki, gerçekten kendini bütünüyle yıkıma sürükleyen kimsedir!"
 Ta'ha Suresi 81 - Muhammed Esed 

Peki bir Müslüman bu âyetlere rağmen vejetaryen olabilir mi? Bu soruyu bana çok sordular, ben de kendime sordum, hele En'âm Suresi 119. âyeti okuduğumda epey irkildiğimi itiraf etmeliyim. Neticede şu sonuca vardım: Beni et yememeye yönelten en mühim sebep "Bu hayvan önüme doğranmış, pişmiş bir şekilde gelmese, kendim kesmek durumunda kalsam kesip yiyebilir miydim?" sorusunu aklıma getirmemdi. Hayır kesemezdim. En azından var olan başka yiyecekler varken tercih etmezdim. Dolayısıyla bir eti yememeyi tercih ettiğimde bunun bana helâl kılınmasını bilmeme rağmen yiyemiyorum. Çünkü onu yemeden evvel bütün bir canlı olarak hatırlayınca yemekten soğuyorum (aynı hatırlamayı bitkiler için yaptığımda iştahlı bir şekilde yiyebiliyorum), yani kendime yönelik bir yasaktan ziyade canımın çekmemesi söz konusu. Buna rağmen, nâdiren helâl olması hasebiyle bir iki lokma yemekten de geri kalmıyorum artık (aman annemler bilmesin, sonra vejetaryenliği bıraktı diye etli yemekleri dayamaya kalkarlar fjhg).

Nihâyetinde Vejetaryenliğin İslâm içinde delillendirilmesinden ziyâde hayvanların hayatlarında iyileştirmeye gidilmesinin ve gerek et, gerekse diğer yiyecek/giyecek her şey olsun israfa varmamak için tüm Müslümanların özel terbiyeden geçmesinin mühim olduğunu, bir gün Müslüman Cemaati/topluluğu, et yemezliğin insan ve çevre için daha iyi olacağına karar verirse (belli bir icma'ya varırsa), o zaman vejetaryenliğin de gündeme gelebileceğini söyleyip bu bölümü de sonlandırabilirim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder